16 Eylül 2011 Cuma

başı duman

işte hoşgeldim yine karanlığa...
ne oluyor bilmiyorum ki yine bana; başım dumanlı
anlamsız mücadeleler, gereksiz gerginlikler, çıkarları için savaşanlar, beyinsiz insanlar, salak ama mutlu insanlar... ben nerdeyim, kim bunlar?
benim balık ruhum nereye kadar daha dayanır bu anlamsızlıklara hııı
hayattan çok beklentim de yok oysa ki istediğim sadece huzur ama o da o kadar kolay değil demek ki sıra bana hala gelmedi.
off off şimdi denize anlatmak vardı bunları, uzun uzun kokusunu içime çekerdim, dalgalarıyla beni rahatlatırdı ve derin bir uykuya hazırlardı ne güzel...

4 Ağustos 2011 Perşembe

bu ramazan vurdu beni :)

zaman bi tek bana bu kadar hızlı işlemiyor dimi?
akşamları iştekinden daha yoğun bi mesai yapıyor buluyorum da kendimi :)
yemek ye, bulaşık yıka, su iç, meyve ye, su iç, yine yemek ye, yine bulaşık yıka, yine su iç, yat, kalk tekrar su iç, tekrar yat sonra tekrar kalk; bu her gün rutin olarak ilerleyecek gözüküyor bir ay boyunca :)
yani bu demek oluyor ki uykusuzluktan sarhoş gibi gezmelere devam :}

28 Temmuz 2011 Perşembe

beni blog dünyasına kazandıran GEREKSİZ YAZILAR adlı blog sahibine sonsuz şükranlarımı sunuyorum öncelikle... : ) kendileri blog açmama yardımcı oldular ama burda yapmak isteyip yapamadığım o kadar çok şey var ki canımı sıktı mesela video ekleme :) dolayısıyla amannnn dedimmm daha da açmadım :D bilseydim böyle ithamlarla karşılacağımı: yok ilkyazımı yayınlamayı ücretsiz sanmışım da diğerlerini ücretli sanmışım da .... :D:D
GEREKSİZ YAZILAR blog arkadaşımı tanıdığım için çok şanslı hissediyorum kendimi tabii onun da beni tanımış olması büyük bir şans onun için :p ben onun içindeki çocuğun saflığını görebildiğim için onu anlıyorum; tabii her ne kadar kendinin anlaşılamadığını düşünse de... bi defa benim için kendileri müthiş bi kobay pdrcilik alanı için :) sakın kendini kullanılmış hissetme, hamsterdan daha kıymetlisin benim için :)
GEREKSİZ YAZILAR blog sahibi arkadaşımın da dediği gibi pdrciyim arkadaşlar aman bunu duyunca hemen "benim de problemlerim var halledersin dimi" falan sözleriyle bu problemlerinizi beleşe halletme yolunu seçmeyin sakın, artık kusasım geldi bu cümlelerden çünkü :D daha mesleğe başlamadan öğretmenlerin içinde yer aldığım için öğretmenlikten, sorunlu ve kendini uyanık sanan insanları gördükçe pdrci olmaktan soğudum yafu :D

17 Temmuz 2011 Pazar

ilk yazım ne olsa

     'İlk yazım ne olsa' diye düşünmenin gereksiz olduğunun farkına varıp rastgele başlıyorum :)
      Yazmayalı da baya olmuş yafu, ne nankörmüş kelimeler dökülüvermiyorlar hemen; onlardan uzak kalmanın cezasını çektiriyorlar sanki...
     "Hayatımda da ne az insan var" diye yakınmalar duymazsınız benden, çünkü olay nitelik ve nicelik algılarından ibaret. İnsan ilişkilerinde bencilim artık, çemberimin içine giremeyen 'diğerleri' umrumda değil. He bu bi pdrci adayı için tezat bi cümle midir? kendi özel hayatımızla meslek hayatımızı birbirinden ayırma işi ustalık gerektirir ama bunu halledebilirim. Benim bu pdrcilik işinde asıl aklımı kurcalayan ise önyargılardan arınmaktır ve bunun o kadar da kolay olmadığının farkındayım. Diğer bir husus da, insanların anlatacakları olumsuz düşünce ve olayların etkisinden kendi enerjimi nasıl ayakta tutacağım... Üzerimde yaratılıştan gelen mutsuz ve mağdur insanlar için nefer olma arzusu acaba beni yani kendi mutluluğumu nasıl etkileyecek! Kötü enerjiyi virüs olarak düşünürsek; bağışıklık sistemimi tehdit eden bu virüslerden korunmam gerekecek. Anlaşıldığı üzere; bu işe başlamama bir yıl süre kalması, beni hem heyecenlandırıyor hem endişelendiriyor. Yeni bir yer ve yepyeni bir iş alanı; hayırlısı olsun ne diyelim...